ANONİM ŞİRKETLERDE GENEL KURUL KARARLARININ İPTALİ


ANONİM ŞİRKETLERDE GENEL KURUL KARARLARININ İPTALİ
Makaleyi Hazırlayan
Av. Cem YENİOCAK
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununca genel kurul kararlarının iptal sebepleri ve ilgili konuda iptali sağlayabilecek kişiler belirtilmiştir. Bu kapsamda makalemizde TTK çerçevesinde genel kurulu, hukuki niteliği ve genel kurulun aldığı kararların iptalini inceleme alanı bulacağız.

Genel Kurul
Genel kurul, pay sahiplerinin katılımıyla oluşan ve yönetim kurulu üyelerinin seçimi, görevden alınması, ibrası, karın dağıtımı, esas sözleşmenin değiştirilmesi, sermayenin artırılması, şirketin finansal tabloları ile yıllık faaliyet raporunun tasdiki gibi Kanunla sadece kendisine tanınmış olan konularda karar alan organdır. 

Genel Kurul Kararlarının Hukuki Niteliği
Genel kurul kararları pay sahipleri veya onların temsilcilerinin oyları ile meydana gelen ortaklık içi ilişkide ve bazen de dış ilişkide hukuki sonuç sağlama amacında olan irade beyanıdır. Genel kurul kararları hukuki işlem niteliğindedir. 

Genel Kurul Kararlarının İptalinde Yargılama Usulü
TTK m.1521 kapsamında genel kurul kararlarının iptali davalarında yargılama, HMK(316-322)’de düzenlendiği üzere basit yargılama usulüne tabidir.
Genel Kurul Kararlarının İptal Sebepleri Nelerdir?
TTK madde 445 uyarınca kanuna, esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kurullarına aykırı verilen genel kurul kararları aleyhine iptal davası açılabilmektedir.  Genel Kurul kararlarının mahkeme kararı ile geçersizliğine karar verildiği anda, karar geçmişe etkili olarak ortadan kalkar. 


Genel Kurul Kararlarının İptalinde Hangi Süre İçerisinde ve Hangi Mahkemeye Dava Açılmalıdır?
Yine aynı madde çerçevesinde karar tarihinden itibaren 3 ay içerisinde, şirket merkezinin bulunduğu yer Asliye Ticaret Mahkemesinde iptal davası açılabilmektedir. Buradaki yetki kuralı kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece re’sen dikkate alınmaktadır.

İptal Davasını Kimler Açabilir? 
TTK madde 446 uyarınca şu kişiler iptal davası açma yetkisine haizdir;
1. Toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten,
2. Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri,
3. Yönetim kurulu,
4. Kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri.

Genel Kurul Kararlarında Sakatlık Halleri
Bu kararlar alınırken karar alma usullerinde eksiklik bulunması halinde alınan karar yani yapılan işlem geçersiz olacaktır. Hem doktrince hem de Yargıtay nezdinde aşağıda belirteceğim üzere olağan hukuk düzeninde belirtilmiş olan sakatlık hallerinin sınıflandırılması ve ilgili kararlar nezdinde uygulanması kabul bulmuştur. 
1. Yokluk
2. Butlan
3. Askıda Hükümsüzlük
4. İptal Edilebilirlik
Genel Kurul Kararlarında Yürütülmenin Geri Bırakılması
TTK madde 449 uyarınca, iptal veya butlan davası açılması durumunda mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü alarak kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebilmektedir.

Genel Kurul Kararlarının Hüküm ve Sonuçları
TTK madde 450 uyarınca, genel kurul kararı iptali kararı alınırsa veya butlana ilişkin mahkeme kararı alınır ise, kesinleşme tarihinden itibaren bütün pay sahipleri hakkında bağlayıcılığı olacaktır. Ayrıca yönetim kurulu ilgili kararı derhal ticaret siciline tescil ettirmeli ve internet sitesine koymak zorundadır. Ayrıca kötü niyetle açılan iptal ve butlan davalarında, davacıların kötü niyetle açtıkları anlaşılması durumunda şirketin uğradığı zarardan müteselsil sorumlu oldukları bildirilmiştir.

Genel Kurul Kararlarının İptali Konusunda Yargıtay Kararı
23. Hukuk Dairesi         2016/1204 E.  ,  2017/433 K

"İçtihat Metni"
Mahkemesi:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacılar vekili, Kasım 2013 tarihinde yapılan genel kurulda yönetim kurulunun değiştiğini ve şu andaki yönetim kurulu üyelerinin kooperatife borçlu olan kişilerden oluşturulduğunu, yeni yönetim kurulu kooperatifin ana sözleşmesinin 11. maddesine göre eşitlik ilkesine uygun hareket etmediklerini, genel kurulda aleyhine ya da lehine karar verilecek kişilerinde oy kullandığını, 01.03.2014 tarihli davalı kooperatif genel kurulunda alınan 7 no'lu kararın 06.12.2013 tarih ve 303 sayılı yönetim kurulu kararının hukuka aykırı olması nedeni ile iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 2013 yılı olağan genel kurul toplantı tutanağında iptalini istedikleri 7 no'lu gündem maddesine ilişkin tutanağa muhalefet şerhi düşürmediklerini, bu sebeple öncelikle dava şartı yokluğundan reddine aksi halde kooperatif yönetim kurulunun 06.12.2013 tarihli ve 303 sayılı kararında nispi eşitlik ilkesi göz önüne alınmak sureti ile karar verildiğini savunarak, davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacıların karara red oyu kullandıkları ve bu durumun açıkça genel kurul tutanağına geçirildiği anlaşıldığı, bu nedenle davacıların dava açmaya hakkı bulunduğu ve davanın süresi içerisinde açıldığı; 01.03.2014 tarihli 7 no'lu genel kurul kararının 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 23. maddesindeki hükmüne ve anasözleşme hükümleri ile iyiniyet esaslarına aykırı olduğu gerekçesiyle, genel kurul kararının iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kooperatif genel kurul kararının iptaline ilişkindir. Genel kurul kararının iptalinin 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 53/1. maddesi uyarınca, ‘toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten’ ortaklar dava açabilirler. Bu muhalefetin oylama yapıldıktan sonra yapılması zorunludur. Somut olayda davacıların genel kurul toplantısına katıldığı ve red oyu kullandıkları sabit olmasına rağmen, muhalefet şerhini tutanağa geçirtmediği veya sonradan bu hususun kooperatife bildirildiğine dair herhangi bir iddia olmadığı gibi, tutanakta da böyle bir husus belirlenememiştir. Kararın yoklukla malul olmasına gerek bir husus da bulunmamaktadır. Bu nedenle davanın reddi gerekirken, yazılı gerekçeler ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

KAYNAKÇA
“Anonim Şirket Genel Kurul Rehberi “– Soner Altaş – Seçkin Hukuk
Av. Tülin Albayrak – “Anonim Şirketlerde Genel Kurul ve Genel Kurul Kararlarının İptali”- Ekim 2017
Fırat Karadoğan - ANONİM ŞİRKETLERDE GENEL KURUL KARARLARININ GEÇERSİZLİK HALLERİ – İstanbul Ticaret Üniversitesi Tartışma Metinleri
Erdoğan Moroğlu, “Anonim Ortaklıkta Genel Kurul Kararlarının Hükümsüzlüğü”, 7. b., , İstanbul: On İki Levha Yayıncılık, 2014 s. 183 vd

Copyright © 2020 | cemyeniocak.av.tr